11. Ekonomi Panelimizi Gerçekleştirdik

11. Ekonomi Panelimizi Gerçekleştirdik

11. Ekonomi Panelimizi Gerçekleştirdik

Geleneksel hale gelen ekonomi panelimizin 11.sini gerçekleştirdik. Yoğun bir katılım ile gerçekleştirilen panele, Ciner Medya Grubu Londra Temsilcisi ve Habertürk’ te köşe yazarlığı yapan Ekonomist Cüneyt Başaran ve Dünya gazetesi ekonomi yazarı Dr. Rüştü Bozkurt moderatör olarak katıldı.

Üyelerle birlikte, davetli Protokolün de yoğun katılım gösterdiği programa Orhangazi Kaymakamı Yalçın Yılmaz, Belediye Başkanı Bekir Aydın, İlçe Emniyet Müdürü Halis Erdoğan, Garnizon Komutanı Orhangazi Askerlik Şubesi Başkanı Per. Atğm. Murat Becerek, Orhangazi TSO Meclis Üyemiz ve CHP İlçe Başkanı Ender Teke, Ziraat Odası Başkanı Hasan Cevizlidere, Orhangazi Esnaf Ve Sanatkarlar Odası Başkanı Turgay Durmuş, S.S. Orhangazi Esnaf Ve Sanatkarlar Kredi Ve Kefalet Kooperatifi Başkanı Mehmet Güler, SMMM Bursa Orhangazi Temsilcisi Osman Mısır, S. S. 61 Nolu Orhangazi Karayolu Yük Taşıma Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Beytullah Güneş katıldılar.

Yönetim Kurulu Başkanımız Erol Hatırlı’ nın açılış konuşması ile başlayan panelde, Hatırlı; “  Geleneksel hale getirdiğimiz 11. ekonomi panelimize geride bıraktığımız 2019 yılında ve içinde bulunduğumuz 2020 yılında, Ekonomik göstergelerin farklı bir süreç izlediği günümüz şartlarında, böyle bir panelde, misafirlerimiz bizlerle çok değerli bilgi ve deneyimlerini paylaşacaklar. Oda olarak bugüne kadar yaptığımız ekonomi panellerinde, yapılan değerlendirmeler her zaman bizlere ışık tuttu. Bu panelde de edindiğimiz bilgilerin ticari faaliyetlerimize katkısı mutlaka olacaktır. Türkiye ve Dünya ekonomisindeki son durumu değerlendirmeleri için sözü değerli panelistlerimize bırakmadan önce, Orhangazi Ticaret ve Sanayi Odası adına kendilerine ve siz değerli katılımcılarımıza teşekkür ediyor, saygılarımı sunuyorum” diyerek, sözü Panel Moderatör’ ü Dr. Rüştü Bozkurt’ a bıraktı.

Bozkurt, kısa açılış konuşmasının ardından sözü Cüneyt Başaran’ a bıraktı. Başaran sunumunda şunları anlattı;

‘Öncelikle geçtiğimiz yılın değerlendirilmesinden başlayalım. 2019’u nasıl bitirmiştik ondan bahsedelim. Aslında 2019 iyi başlamıştı. Daha sonra,

IMF, 2019 yılı büyüme tahminini,  yıl içinde 5 kez düşürmek zorunda kaldı. Dünya Ticaret Örgütü 2019 Mal ticaretinde büyüme oranını % 1.2’ e düşürdü. Bu 2009’ dan beri görülen en düşük oran oldu. Dünya Ticaret Örgütü de Küresel Ticaret artışında % 3.7 beklentiyle başladığı 2019 yılını % 2.6’la bitirdi.

Artık Ticaret Savaşları Dönemine Girildi

Teknolojik alanda Rekabet Küresel Ekonomiyi Etkiliyor

Peki 2019’da Küresel ekonomiyi bu kadar kötü etkileyen şey neydi ?

ABD & Çin    arasında yaşanan ticaret savaşları   ve  sene boyunca artan gerilim,  küresel ekonomiyi 2019’da  aşağıya çeken   deyim yerindeyse baş faktör   oldu.

Geçtiğimiz yılda Türkiye’de ve Dünya’da en düşük büyüme oranı gerçekleşti. Türkiye’ de 2009 yılından beri görülen en düşük büyüme oranı gerçekleşti ve buna ticaret savaşları da sebep oldu. Aslında bu görünen sebep. Görünmeyen sebep ise 5G teknolojisinin getireceği ekonomik kazancın paylaşılamaması.

İnternet çıktığında nasıl bir sıçrama yarattıysa 5G hızı da şuan mümkün olmayan pek çok şeyi mümkün kılması nedeniyle öyle bir sıçratma yaratmak üzere. Çin’in Huawei gibi şirketlerle teknoloji alanında ilerlemesi ve ABD’nin buna yetişememesi işte tüm bu sorunların ana nedeni.

Neyse ki ticaret savaşlarında ilk raunt 15 Ocak 2020’de imzalanan 1. Faz ticaret anlaşmasıyla tatlıya bağlanmış oldu. 2. Faz ise ABD’nin 2020 seçimleri sonrasına bırakıldı.

İkinci iyi haber ise Brexit belirsizliğinin bitmiş olması.2016 yılı Haziran ayında yapılan Brexit Referandum’u 2020 yılında hayata geçiyor ve 31 Ocak 2020 yılı itibariyle Birleşik Krallık AB’den ayrılmış olacak.

Peki 2020 yılında bizi neler bekliyor? Onlara değinecek olursak IMF tahminlerine bakalım. IMF 2020 ve 2021 için tahminlerini açıkladı. IMF 2020 ve 2021 büyüme beklentilerini 0.1 puan aşağıya revize etti. Buna rağmen 2019’a göre bir tık daha iyi bir yıl bekliyor. 2020 için endişesi ise Jeopolitik riskler ve Toplumsal huzursuzluk olarak belirlenmiş.

2020 yılında Davos’ta yapılan Dünya Ekonomi Forumunda katılımcılara 2020 yılı beklentileri sorulmuş. Soru ‘Önümüzdeki 10 yıl içinde size gore öne çıkan en büyük 10 risk nedir? İlk 5’te sadece iklim değişikliği ve çevre kirliliği ile ilgili maddeler girmiş. Ekonomik anlamda olan tek madde ‘Varlık Balonu’ ise sonuncu madde olarak yer almış. Bu oldukça endişe verici bir anket.

Türkiye’ye gelecek olursak, Türkiye 2009 krizinden sonra en uzun süren ekonomik daralmayı 2018- 2019 yıllarında yaşadı. 2018 IV Çeyrek başlayan daralma 2019. III. Çeyreğe kadar devam etti. Bunun üzerinde tesiri olan en önemli etkenlerden birisi, az once de sözünü ettiğimiz dünya genelinde de yaşanan ekonomik daralma oldu.

2018 sonunu % 20 kapatan TÜFE, 2019 sonunda % 11.85’e indi, 2019’da genç nüfusta işsizlik oranı       rekor seviyeye çıktı ve artması bekleniyor.

Tüm bu olumsuzlukların ardında iyi haber ise Türkiye’nin risk priminin düşmesi. Ülekimiz için 2018 yılında ABD gerginliği ve 2019 yılı Belediye seçimleri ile tavan yapan risk primi düşme eğiliminde. Bu olumlu bir gelişme çünkü faizlerin düşmesi risk priminin düşmesine bağlı.

Kredi maliyetleri 3 yılın en düşük seviyesine indi. Kredi muslukları açıldı dersek yanılmış olmayız. Kredi kullanım oranları da çoğu zaman faizler çok yüksek olmasına ragmen arttı.

Bütçe açığı konusunda ise Son yıllarda artan açığın birinci sebebi de katma değerin azalması. 1 kg ürün 1,5 dolar iken şimdi aynı ürün 1,1 dolara satmak zorundayız. Bu durumu düzeltebilmek için devlet politikalarında yer alan katma değeri yüksek ürünleri üretmeliyiz. İkincisi ise savunma harcamalarımızdaki artış. Üst üste girilen operasyonlar, TSK’nın harcamaları bu açığın önemli bölümünü oluşturuyor.

Son olarak 2021 ve 2022 yılı hedefleri hakkında kısa bilgiler veren Başaran, sözü daha sonar Dr. Rüştü Bozkurt’a Verdi.

Panelin ikinci kısmında ise Moderatör Dr. Rüştü Bozkurt, tüm dünyayı etkileyen 5G teknolojisi hakkında bilgiler vererek verimlilik artışı olmaması ile ilgili sunum yaptı.

Ülkemiz ekonomisinin en önemli konularından birinin verimlilik artışlarının yeterli düzeyde olmadığından bahseden Bozkurt, bakıldığında, Türkiye’deki şirketler, orta gelirli ülkelere göre daha heterojen  yapıda olması. Büyük ve kurumsallaşması olan şirketlerin işgücü verimliliğinin yüksek buna karşın küçüklerde düşmeye başlaması,  bu bakımdan 1000’den çok işçi çalıştıran imalat sektöründe verimliliğin yükseldiği, KOBİ’ lere inildikçe azaldığı ve 250 den az çalışanı olan firmaların verimliliğinin Alman şirketlerinin  %70’ı düzeyine indiğini vurgulayarak, ülkemizdeki heterojen yapı ve küçük işletmelerin veriminin düşük olması nedeniyle, verimsizlik nedeniyle Türkiye ekonomisinin rekabet gücünün düşmesine neden olduğuna dikkat çekerek, Holanda gibi bir ülkenin elde ettiği verimlilik sayesinde 105 milyar dolar tarımsal ürün dış ticaret bulunurken, Türkiye’nin 16 Milyar dolarlarda kaldığına dair örneği paylaştı.

Bozkurt, konuşmalarının devamında, ülke olarak olaylar olduğunda çok hızlı müdahale edip sonuç alabildiğimizi, ancak önceden önlem alma kabiliyetimizin zayıf olduğuna vurgu yaparak, Türkiye olarak geçmişte yapmış olduğumuz ve önceden uygulamaya koyduğumuz her plan sonrasında, önceden alınan önlemler sayesinde mutlaka daha iyi ekonomik gelişmeler sağladığımıza değinerek ülke olarak bunun geliştirilmesi gerektiğine vurgu yaparak soru cevap bölümüne geçti.

Soruların cevaplandırıldığı son bölümün ardından, Orhangazi Kaymakamı Yalçın Yılmaz, Belediye Başkanı Bekir Aydın, Yönetim Kurulu Başkanımız Erol Hatırlı ve Meclis Başkanımız Murat Öztrük’ ün Panelistlere hediye takdimiyle program son buldu.